Yazar Köşesi

Bir de ekonomi bakanı Nihat Zeybekçi çıktı başımıza.. Hep kacaksaray müşaviri yanında olarak o yönde beyanatlar vererek TCMB Erdem Başçı'ya saldırdılar:''Faizleri indir''..Dolar fırladı,sustular ama ok yaydan çıktı, doların yükselmesinin önüne geçilemez oldu.. Zaten ekonomide ip üzerinde yürürken,dünyada büyük bir ekonomik kriz varken,FED faizleri arttıracakken bunlara gerek varmıydı.. Şimdi sustular ama çok geç...

Ekonomik konularda bir kacaksaray müşaviri beyan verir, bir Ali Babacan verir,Ekonomi bakanı Nihat Zeybekçi verir,Merkez Bankası başkanı verir.. Bu kadar çok konuşulan yerde ne olur?
Doların yükselir...

1..Merkez Bankası Başkanımız Erdem Başçı'ya ''vatan haini''demekle merkez bankası piyasalar olan ''güven verme '' gücünü kaybetmiştir..
2..Ülkemizden para çıkışı başlamıştır...
3..Ülkemizden para çıkışına kacaksaray müşavirinin şu kritik ortamada ne olduğu belirsiz bir ''Başkanlık sistemi'' arzusudur..
4..AKP yıpranmıştır seçimden firesiz çıkamaz görüşü ile dış dünyada ülkemize yatırım için tereddütler yaratmıştır..
5..''İç güvenlik paketi'' gibi antidemokratik bir yasanın yürürlüğe girmesi ile içteki huzursuzluk,dıştaki endişe.. 
6..Hiç işimiz olmaması gerek ''Esad'ı devirme mücadelesi'' ne ara vermeden devam etmemiz.
7.. Sünni savunuculuğu yapan bir dış politika izlenerek,Suriye,Mısır,Libya ile nerdeyse düşman olmamız,İran'la aramızın açılması.... 
8.. Yedinci maddedeki ülkelere ihracatımızın bitmesi.. 9 ..Süveyş kanalı ile ilgili (Mısır'la) sorun nedeniyle Afrika ve körfez ülkelerine ihracaatımızın yapılamama endişesi...
9... İçerideki parelel yapı soruşturmaları ve üniversitelerdeki huzursuzlukar... 
10..Uygulanan dinci sünni iç ve dış politika nedeniyle ve ziyaret edilen her ülkeye cami yaptırmaya kalkmamız. 
11..Bu dinci uygulamalarımız nedeniyle Papa'nın ''soykırım '' kelimesini telaffuz etmesi..
12..AB Parlamentosu ''soykırım'' ı kabul etmesi.. Bu uygulamalara devam edersek karşımızda bir ''haçlı ittifakı'' ile karşı karşıya kalabiliriz.. Vatandaşlarımız gümrüklerde sürünür.. ''AB' parlamento kararının''hikmeti harbiyesi'' yokmuş, tanımıyormuşuz,sizi kim tanıyor ki?

Yılmaz Özdil

 

 





TL’den YTL’ye geçildi, asrın lideri “paramıza itibar kazandıracağımıza dair söz vermiştik, alınterimizin semeresi ortaya çıktı” dedi.
Dolar 1.3 lira oldu.

*

YTL’den gene TL’ye geçildi, asrın lideri “yıllar yılı paramızın değer kaybetmesinden şikayetçiydik, şimdi paramızın değer kazanmasından iftihar ediyorum” dedi.
Dolar 1.4 lira oldu.

*

Liradan altı sıfır atıldı, asrın lideri “paramızın değeri neredeeen nereye geldi, eskiden tuvalete bir milyon liraya gidiliyordu, şimdi bir liraya gidiliyor, biz işte buyuz” dedi.
Dolar 1.5 lira oldu.

*

Jöleli “1 dolar 1 lira olacak” dedi.
Dolar 1.6 lira oldu.

*

TL’nin simgesi tanıtıldı, törende konuşan asrın lideri “simgemizin çıpaya benzemesi, paramızın güvenli bir liman olduğunu vurguluyor, yukarı doğru çizgileri, paramızın yükselen bir değer olduğunu sembolize ediyor, paramızın artık haysiyeti var, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları artık cüzdanındaki parasıyla gurur duyuyor” dedi.
Dolar 1.7 lira oldu.

*

Merkez bankası başkanı Erdem Başçı “TL’yi aslanlar gibi koruyacağız, dövizin belini kıracağız, dolar yıl sonunda 1.92 olacak” dedi.
Yılsonu geldi.
Dolar 2.2 lira oldu.

*

Ekonomi bakanı Nihat Zeybekçi, “dolarla oynayanın elleri yanacak, ellerinde patlayacak, bu ülkenin aslanlar gibi lideri var” dedi.
Dolar 2.3 lira oldu.

*

Asrın lideri “bakın çok açık ve net söyleyeyim, dolara yatırım yapanlar yaya kalabilir” dedi.
Dolar 2.4 lira oldu.

*

Asrın lideri “sakın dolar alarak köşeyi dönerim gibi bir yaklaşım içine girmeyin, duvara çarparsınız” dedi.
Dolar 2.5 lira oldu.

*

Asrın lideri, Ali Babacan ve Erdem Başçı’yla toplantı yaptıklarını belirterek “tatlıya bağladık” dedi.
Dolar 2.6 lira oldu.

*

Asrın lideri “bir ara dolar kurunu dillerine dolamışlardı, şimdi bakın kurlar dengeye oturdu” dedi.
Dolar 2.7 lira oldu.

*

Hani hep söyler ya “en az 3” diye…
Anlıyor bu işten!

 

Kin, Nefret, Ayrıştırma...

“Din Şurası’nın açılışında sevgi, hoşgörü, kardeşlik yerine, kin, nefret, ayrıştırma, kutuplaştırma öne çıkmıştır. Din şurası, kin şurasına dönüşmüştür.

Atatürk’ün kurduğu diyanetin toplantısında, şükranla anılması gereken Atatürk’e haksız eleştiriler yapılmıştır.
Diyanetin toplantıları iktidarın borazanlığına çanak tutar hale gelmiştir.
Dışişleri bakanıyken Van Ulu Cami’de belediye başkan adayını tanıtan Ahmet Davutoğlu, başbakanken neler yapmaz… Camileri propaganda merkezi yapmak için mi, diyaneti başbakanlığa bağladı acaba?
Kayseri’de belediye başkanı, cami mihrabına kurulan kürsüden propaganda yapıyor. Üsküdar’da ilçe başkanı seçilen kişiyi tebrik için, cami duvarına pankart asılıyor. Allah ‘mescitler, camiler Allah’ındır’ buyuruyor ama… Bu iktidar, camileri mescitleri seçim bürosuna çeviriyor.
Çanakkale’de köy imamı IŞİD saflarında savaşmaya gidiyor. Diyarbakır’da din görevlisi, IŞİD’e destek hutbesi okuyor. 25 senedir kutlu doğum haftası düzenleyen diyanet, 24 sene bu amblemi kullanmıyor, IŞİD’in ortaya çıktığı sene bu amblemi kullanıyor. Amblemi kullanma zamanlamasına dikkat çekmek istiyorum. (Bu sırada bir fotoğraf gösteriyor, diyanetin kutlu doğum haftası için dağıttığı not defterlerinin kapağında, IŞİD bayrağında kullanılan Hazreti Muhammed’in mührü var. Diyanet, bu mührü 25 senedir
ilk defa kullanıyor.)
Alevi bir bakanı, Alevi bir valisi olmayan iktidar, Alevi köylerinin yollarını bile yapmıyor. Cami, kilise, sinagog onarımı yapıyor, bu mabetlerin elektrik paralarını ödüyor, Alevilerin cemevlerini yasal olarak tanımıyor. Aleviler, kendi vergilerinin de bulunduğu diyanet bütçesi için ‘hakkımız haram olsun’ diyor. Diyanet başkanı, Alevi dedelerini aşure yemeğine davet ediyor. Alevilerin diyanet bütçesindeki hakkını, sadece dedelere aşure yedirmek olarak mı görüyor?
Diyanetin 2015 bütçesinde ne bir Alevi kelimesi, ne bir Caferi kelimesi, ne de cemevi geçiyor. Alevilerin Allah’ı aynı Allah değil mi? Kitabı aynı kitap değil mi? Peygamberi aynı peygamber değil mi? Ehlibeyti aynı ehlibeyt değil mi? Nedir bu Alevilere yapılan zulüm? Müslümanlıkta, hak yemek yoktur. Demokraside, insan haklarına riayet vardır. Yeter artık. Cemevlerine yasal statü verilmelidir.
Allah Kur’an’da ‘hırsızın elini kesin’ buyuruyor. Hazreti Muhammed ‘hırsızlık yapan kızım Fatıma bile olsa elini keserim’ buyuruyor. Diyanet başkanı ise ‘hırsızlık kötü şeydir ama maneviyatı çalmak daha kötü şeydir’ diyerek, İslam tarihinin en talihsiz fetvasını veriyor.
Yüce dinimiz İslam’ın genleriyle oynanıyor. Hırsızlığın, yolsuzluğun, rüşvetin, devlet malını aşırmanın, yalanın, iftiranın, zulmün, şiddetin adeta meşrulaştırıldığı paralel bir din oluşturuluyor. Allah’ın dini, iktidarın icraatlarına göre uyarlanmaya çalışılıyor.
17 Aralık’ta rüşvet ve yolsuzluk operasyonu yapıldı, 20 Aralık 2013’te okunacak rüşvetle ilgili hutbeden vazgeçildi. Hutbedeki ‘rüşveti alan da veren de melundur’ hadisinin okunması engellendi. Camilerde bir senedir hırsızlık, rüşvet, yolsuzluk, kul hakkı yemek, devlet malını aşırmak gibi konularda ayet ve hadislere adeta sansür uygulanıyor.
Müslüman geleneğine göre, devlet işinde ‘hediye’ adı altında alınan, rüşvettir, hıyanettir. Rüşvete hediye diyen, müslüman olamaz. ‘Bakara makara’ demek küfürdür. Harama haram, hırsıza hırsız, yolsuza yolsuz, israfa israf denilemiyorsa, iktidar korkusu Allah korkusuna galebe çalıyorsa, bu ülkede din özgür değildir. Din iman istismarıyla, din, vesayet altına girmiştir.
Hazreti Muhammed’in ‘haram parayla hac ve umreyi Allah’ın kabul etmeyeceğine’ dair hadisini okudum, eski bir bakan beni mahkemeye verdi. Aslında mahkemeye verilen ben değilim. Ben sadece hadisi naklettim. Aslında dava edilen, hadisi şeriftir, Hazreti Muhammed’in ta kendisidir.


-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------


“Dinleniyoruz” diye isyan ettiğimizde gevrek gevrek gülüp “suç işlemiyorsan neden rahatsızsın” diyorlardı.

“Özel hayat” dediğimizde “genel genel” diye bağırıyorlardı.

Şimdi önümüz arkamız tape.
...
Muhteşem Yüzyıl’ı bıraktık, Muhteşem Erdoğanlar’ı dinliyoruz gözlerimiz kapalı.

Başbakan’ın dün teyid ettiği Milgem bölümünü kaçırmayın derim.

Hani şu Erdoğan’ın tarihi ihaleyi iptal ettirip yandaş sermayeye yedirdiği bölüm.

Şöyle anlatalım…

Koskoca ordusu olan Türkiye’nin 20 yıl önce bir savaş gemisinin sadece yüzde 2 buçuğu milliydi. Denizaltısının yüzde 5’i. Hücumbotta sıfır çekiyordu.

Bazı askerler meseleyi dert edindi.

Elin oğlu nasıl yapıyor gidip bakalım dediler.

1993 yılında işe iki denizci mühendisi Hollanda’da savaş sistemleri yazılımı yapan HSA firmasına göndererek başladılar. Bir yıl sonra 11 denizci mühendis daha.

Gidenler “kendi gemimizi kendimiz yapalım” hülyasını başlattılar.

HEPSİ İÇERDE

İlk ürünleri “Knox” sınıfı gemiler için “komuta kontrol konsolu” üretmek oldu.

Sonra Gölcük’te yedek parça merkezi kurdular..

Yabancı sermaye payını adım adım azalttılar.

O hayal adım adım gerçekleşti.

Tasarımı tamamen Deniz Kuvvetleri’ne ait olan 12 gemilik ilk milli savaş gemisi inşa projesi olan Milgem’e kadar geldi.

İçerdeki Amirallerden Semih Çetin “ekonomi için yük olan savunma sanayi, Deniz Kuvvetleri için bir gelir kapısına dönüştü” diye anlatıyor gelinen noktayı.

İlk gemi olan Heybeliada, 27 Eylül 2011 tarihinde yüzde 60 milli katkı payı ile denize indirildi.

Silivri’deki Amiral Cem Gürdeniz “deniz kuvvetlerine sahip 130 ülke içinde Türkiye kendi savaş gemisini yapabilen 14 ülke arasında yer aldı” diye anlatıyor o geminin suya değdiği anın önemini.

Sonra ne oldu hepiniz biliyorsunuz.

Bir ihbar mektubu geldi, marş marş hapishaneye.

20 yıl önce proje başladığında Lojistik Başkanı olan Özden Örnek de, Milgem’in mühendis denizcileri de.

Projeyi omuzlayan Havelsan’ın sivil genel müdürü bile uyduruk darbe davasından 2 yıl yattı.

İşte dizinin özeti böyle.

GEMİ ERDOĞAN’DAN DAHA MİLLİ

Peki Erdoğan’ın derdi ne: Milgem ihalesini bizimkiler değil Koç kazandı, nasıl iptal ettiririm?

Tapelerden dinliyoruz ki Erdoğan, ihaleye başvurmamış tersaneci Metin Kalkavan’a “ihale rekabetle yapılmadı” diye ihbar mektubu yazdırıyor. Kendisine bağlı BİMER’e göndertiyor.

“Sayın Savcım” diye başlayan isimsiz mektupları hatırladınız mı?

Ardından kendi yazdırdığı mektupla Başbakanlık Teftiş Kurulu’na rapor yazdırıyor.

Sahte delillerle yazılan o iddianameleri hatırladınız mı?

Sonra Başbakan’ın başında olduğu Savunma Sanayii İcra Komitesi, Erdoğan’ın gıcık olduğu Koç Grubu’ndan projeyi alıp yandaş Metin Kalkavan’a veriyor.

Delilsiz, savunmasız o hakim kararlarını hatırladınız mı?

Kim mi Milgem’i yapacak Erdoğan’ın sevdalısı Metin Kalkavan?

Tersanelerde her gün işçiler ölürken “İşçinin ölebileceğini bilmesi lazım” diyen Sedef Tersanesi sahibi.

Balık fiyatları düşüp de millet bayram edince “gerekirse balık tutmayın, fakir-fukara balık yiyecek diye, hamsi 1 TL’ye satılmamalı” diyen Deniz Ticaret Odası Başkanı.

Dizi bitti.

Maaşlarını bile ödemekte zorlanan Sedef Tersanesi ve kapanmak üzere olan İspanyol ortağı Erdoğan’ın verdiği ihaleyle ihya olacak.

Milgem’de çalışmış Türk denizci mühendislerin yerini İspanyol tasarımcılar alacak.

Şimdi anladınız mı 3 yıl önce ilk kez kıçı suya değen Heybeliada, neden Erdoğan’dan daha millidir?


------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

ADAMA SORMAZLARMI BU DIN CAMBAZLIĞI NIYE?
29 ekmi cumhurıyet bayramımızı büyük bır coşkuyla kutladık.tamda cumhuriyetimizin 90. Yılında olağan dışı olaylar olmaya başladı.ılk olay HDP adında ikinci terör partısı turkıye cumhurıyetı meclısıne gırdı.cakallara tek partı yetmiyor demekkı.pkk nın ikinci adamından tehtıdler havada uçarken açılımı bitti bıtmedı tartışması oluşmuş ıken, bırden PKK ya yakınlığı ıle bılınen sanatçı ahmet Kaya ya cumhurbaşkanlığı madalyası verıldıgı ortaya çıkıyor.madalya nın verılmesıyle ahmet kaya holıganları sokağa çıkmaya sanatçılara saldırmaya başlıyor.serdar ortaç 'ın vokalıstı bu saldırıdan nasıbını alıyor gerıde koca bır ayıp bırakan holıganlar 90 .yılımıza gölge düşürerek, bırden turk-kurt düşmanlığını yaratmaya çalışıyorlar.olacak ya tamda AKP il mıllet vekıllerı 90.yılımıza ıkıncı hedıyeyı patlatıverıyor.secımler yaklaşmışken bırden bırde türban takası gelmiş AKP kadın vekıllerın...
Hatta aralarında ıkıncı kez hacca gıdenler bıle var.ılk hacı oldugunda herhalde dınımızın ınanc gereklerının farkından degildi.ılk hac tayyıp Erdoğan'ın dedıgı gıbı çıraklık dönemi olmuş...ıkıncı hac seferinde ıse kalfalık, üçüncüsünde artık ustalık adına daha neleri göreceğiz merakla beklıyoruz.
AKP il vekıller merakla dıger partılerın tepkılerını beklerken,hıc beklemedikleri olay gelişti.dıger patılerden kaos ortamı yerıne olumlu tepkıler gelınce AKP nın bır oyunu daha bozulmuş oluyordu.oylekı bülent Arınç kursıye çıktığında söyleyecek bısey bulamadığı ıcın bır gün once bır TV kanalına çıkan eski chp mıllet vekılı hakkında yorum yapabılecek hale gelecektı.cunku meclıste o an kımseyı suçlayacak bır partı yoktu.hıc bır partiden tıpkı 14 yıl once olduğu gıbı olumsuz bırı tepki gelmemişti.(Merve kavakcı olayı)
Bır anda olaylar ve roller tersıne dönmeye başlayacaktı.olayın kahramanları MHP ve CHP'li vekiller olacaktı.
Oylekı akplı vekıller bıle alkışlarla bu konuşmalara destek vermişti.akp ye sadece şu sözler kalmıştı.teşekkur ederiz...
cunku akplı vekıllerın yapmak zorunda kaldıkları tek şey buydu.ozgurlukler ne derece ınsanları özgür kılar bılınmez ama bunu dıger ınsanların özgürlük haklarını kısıtlanmadan yapılmasına dikkat edılmelıdır.
Şafak pavey buna en buyuk örnektir.pantalonla meclıse gırmesı konusunda AKP tüzüğe uymasını gerektiğini söylemişti.türban konusunda aynı tepkıyı 2yıl oncede vermışti.şimdi ıse secimler yaklaşıyor.oy avcılığı yapmak zorunda olduğunu bıldıgı ıcın türban bırden meclısın konusu haline geldi.adama sormazlarmı bu dın cambazlıgı nıye?
2yılda ne değişti.neden secimlere 5-6 ay kala bu konu ortaya çıktı?
Yorum sızın...


yazan : kuva-i milliye

------------------------------------------------------------------------------------------------------------


MINAREYI CALAN KILIFINI HAZIRLAR...
merhaba degerli okuyucular...ulkemi ibretle izliyorum . ne olup bittigini anlamaya kavramaya calisiyorum.bir anlam veremiyorum neler oluyor boyle bize.ben bir gurbetci olarak size kisaca kiyaslamalar yapmak istiyorum.avrupanin ulkemize yasakladigi bir cok sey avrupanin kendisinde hala serbest konumda.
 
avrupa insan haklarindan bahsediyor ulkemizede insan haklarini genisletmemiz icinde baski uyguluyor.avrupa ne kadar insan haklarina bagli bir ulke peki biliyormuyuz? yabancilarin haklarini ne kadar yerine getiriyor onlari koruyor biliyormuyuz? yeterli bilgi sahibi oldugumuzu kimse bilemez.muslumanlara yonelik saldirilar belcika da cok sayida artti.fakat belcika hukumeti bu konuda herhangi bir onlem almiyor.muslumanlar camilerine kufurlu yazilar birakanlar, domuz resmi birakip altina muhammed burda yatiyor yazan pankartlar biraktilarbelcika vatandaslarinin ezan sesine bile tahammulleri yok.o yuzden ezan sesi sadece ogle ve ikindi vakitlerinde, fazla ses cikarilmadan, cami kapisi onunde ciplak insan sesiyle (mikrofonsuz) okunuyor.bunun yani sira cami de bulunan bayragimiza bile saldirida bulundular..
 
ne tukiye hukumeti nede belcika hukumeti bu konuda bir calisma yapti.gerektiginde muslumanlik taslayanlar bile sesini cikaramadilar.bu belcikada yasayan muslumanlar icin bile gecerli.hic kimse kalkipta konu hakkinda sokaga bile cikmadi protesto bile yapmadi.cunku herkesin rahati yerinde.
 
ulkemin guzel insanlari avrupanin ne oldugunu bilmeden avrupa birligine girecegine inanmis hale gelmis.hala da inanmaktalar.isvicre medeni kanunu begenmeyenler avrupa uyum yasalarini bir melek abidesi halinde goruyorlar.her konu ulkemde gunlerce ekranlarda kaliyor.ama konu avrupa birligi uyum yasalarina veya avrupanin ulkemize dayattigi konular ustun koru gelip geciliyor.iceriginden kimse bahsetmiyor.
 
IMF ye borcumuzun bittigini gunlerce soylediler.ama baska acidan borclandigimizi kimse bize soylemedi.hazine mustesarliginin internet sitesinden yayinlanan kredi anlasmalari gundeme bile getirilmedi.halbuki milyar dolarlarca ulkemiz borc altina suruklendigi devletin resmi sitesinden ilan edilmis haberimiz yok.hos haberimiz olsa ne olacak ki onada bir kilif bulurlar nasil olsa.minareyi calan kilifini hazirlar degil mi?

yazan : kuva-i milliye


begen
 
 
Ulkemizi asirlar boyu hayatta tutabilmek icin,Ulu Onder Mustafa Kemal Ataturk'un izinde yayinlanan web sitesidir... Bizleri https://twitter.com/Asrin_Lideri adresinden ya da http://facebook.com/tckuvaimilliye adresinden bizleri takip edebilirsiniz...
 
Bugün 19492 ziyaretçikişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol